Bu Blogda Ara

12 Ağustos 2021

Ölümün Soluğu (God onTrial) (2008)

Tür: Tarih, Savaş,
Yapım: 2008
Yönetmen: Andy De Emmony ,
Oyuncular: Josef Altin , Ashley Artus , Dominic Cooper , Lorcan Cranitch , David de Keyser , Stephen Dillane , Rupert Graves , François Guétary , Agnieszka Liggett , Louise Mardenborough ,
Film Özeti: 1943 yılında Auschwitz’de loş bir barakada bir fizikçi bir eldiven imalatçısı iki haham bir hukuk profesörü ve pek çok suçludan oluşan bir grup erkek kader bekleyişlerini sürdürürken verdikleri hayatta kalma mücadelesinin yanı sıra varoluş amaçlarını da sorgulamaya başlarlar. Gaz odasına götürülmek üzere seçilip seçilmeyeceklerini çaresiz bir şekilde anlamaya çalışırken Tanrı’nın bu kadar acıya neden izin verdiği sorusunun cevaplarını ararlar.


Kaderimiz yüzünden değil, ırkımız yüzünden şehit oluyoruz.
*
- Sizce bu evrende kaç tane yıldız vardır? Bağışlayın ama ben burada olmadan önce Paris'te bir fizikçiydim. Bakın, gökyüzünde milyonlarca yıldız var. Bizim galaksimizde.. Sadece bizim galaksimizde.. Eğer şöyle saymaya başlarsak; bir, iki.. 2500 yıl sürer. Sadece bizim galaksimizden bahsediyorum baylar.! Tüm bu yıldızları tanrı mı yarattı yani.?
- Şüphesiz..
- Niçin.?
- Anlayamadım.
- Milyarlarca yıldızı yarattığını söylüyorsun ve sadece bizim galaksimizde. Bunların kaçı bilmediğimiz gezegenler.? Buna karşın tüm dikkatini küçücük bir gezegene, dış halkanın sonundaki ufacık bir yere odaklamış. Ve sadece tüm gezegene bile değil. Sadece yahudilere. Tanrı; milyarlarca yıldızı yaratan, yahudilerle bir kontrat yapıyor. Sadece onlarla. Ve sadece tüm yahudilerle değil, çünkü benim gibi yahudiler sayılmıyor. Peki söyleyin bana, yahudileri bu kadar sevdiyse, neden diğer her şeyi yarattı.? Neden evreni, yıldızların yerine yahudilerle doldurmadı.? Amacı neydi.?
- Amacını bilmiyoruz. Bana da inanılmaz geliyor. Ama, bütün evren içinde, o bizi seçti.
- Bu inanılmaz değil, bu çılgınlık. Kesinlikle doğruluk dışı.
Yeni doğmuş bebekler, kendini evrenin merkezi sanır. Emerek süt ürettiklerini sanırlar. Gözlerini kapattıklarında dünyanın yok olduğunu sanırlar. Ve yanılırlar.
Orta çağda insanlar, güneşin dünyanın çevresinde döndüğünü sanırdı. Yanılıyorlardı. Bu, o sırada, nerde durduğunla ilgili bir algılama olayıydı.
Tanrı içinde aynı şey, tamamen aynı.
Düşünün, lütfen biraz düşünün.
Eskiden elli tanrısı olan adlar vardı. Birisi mısırın büyümesi, biri nehrin yükselmesi için.. İnsanlar, toplumlarına tanrılarının görüntülerini uyarladılar. Çok tanrılı halklarda, pek çok lider, pek çok güç merkezi vardı. Yeni fikirlere karşı çok tutucuydular. Mısırlılar gibi.. Ardından yahudiler ortaya çıktı. Büyük bir fikirle. Çok büyük. Sadece tek bir tanrı vardı. İnanılmaz. Peki ne oldu.? Tüm güçlerin tek bir kişide toplandığı bir toplum oluşturdular. Tek bir kralda.. Verimli bir toplum. Sıkı bir birlik. Ve bunlar, tanrılarının kendilerini her şeyden çok sevdiğine inandılar. Geliştiler. Tanrıyı kendilerine saklamaya çalıştılar. Ve kendilerini izole bile ettiler. Ama sonra biri, daha iyi bir fikirle çıka geldi. Hıristiyanlar. Evet dediler, sadece tek bir tanrı var. Fakat sadece yahudileri sevmiyor, herkesi seviyor. Yani herkesi fethedebiliriz ve Romalılar buna bayıldı. Din değiştirdiler. Herkesi fethettiler. Tek tanrı, tek kral... Her şeyin yanıtı bu... HER ŞEY GÜÇ VE MÜCADELEYLE İLGİLİ. Ve sizler, sizler kaybettiniz.
- Öyle mi? Romalılar kitabı..
- BİRİNİN DAHA İYİ BİR FİKRİ VARDI. HİTLER'İN... TEK TANRI VAR, O DA BENİM !...
Baksanıza burada tanrı Hitler değil mi.?

- Bir eşek arısı var. Tam adı ''...'' . Yumurtalarını tırtılların içine bırakır. Yumurta çatlar ve arının larvası tırtılı içten içe yemeye başlar. Oradan çıkmak için bunu yapmak zorundadırlar. Ne tür bir tanrı, böyle bir şeyi tasarlar ki.?
- Fakat, afedersiniz. Benim büyükbabam incir ağaçları yetiştirirdi. Bir arı var, eminim biliyorsunuzdur. Bu arılar yumurtalarını çiçeklere bırakırlar. Ve arılar, uçacak duruma geldiklerinde polenleri de toparlar. Başka bir arıyla ya da rüzgarla filan ilgilenmezler. Sadece durup polenleri toplarlar. Onları görebilirsiniz. Ve sonra, polenleri diğer ağaçlara götürürler. Kendilerine yararı yoktur. Onu yiyemezler bile... Sadece yaparlar. Güzel bir düzendir. Kesinlikle tanrı.. - Dur!... Söyler misin.? ŞU ARI, BUNU TÜM İNCİR AĞAÇLARI İÇİN Mİ YAPIYOR, YOKSA YAHUDİ OLANLAR İÇİN Mİ.? - Benimle alay ediyorsunuz. - Seninle alay etmiyorum. Sadece bir şeylere bebek gibi bakmayı bırakın diyorum. Erkek olun. Mantıklı erkekler. Mantığınızı kullanın.!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bizim Krino - Our Krino / Belgesel

  Anthony Kafato (Oğlu): * Bize öğrettiği üç önemli değer vardı. Bunlar: dürüstlük, saygı ve çalışmak.. Eğer bu üç şeyi yaparsak, kendimizle...